5 Kasım 2011 Cumartesi

her ayrılık acıdır

Senden ayrılalı sadece saatler oldu ama yıllar gibi geliyor şimdiden. Bir sabah, arabaya binişin ve hızla benden uzaklaşman hala gözlerimin önünde, uzunca bir süre de aklımdan gideceğe benzemiyor.

Farkındayım, ben karar verdim ayrılmaya. Ama evimde ve hayatımda bu kadar büyük bir yere sahip olduğunu nereden bilebilirdim ki. Evimde hep oturduğun yere bakmamaya çalışıyorum. Masanı da hala kaldırmadım, sanırım bu konuda birinden yardım alacağım. Çok zor geliyor inan bıraktığın boşluğu doldurmak. Seni daha az düşünmek için evimin şeklini değiştirmek bir işe yarar mı bilmiyorum ama deneyeceğim.

Devamlı seninle geçirdiğimiz yılları düşünüyorum. Sadece ikimiz, baş başa sabahladığımız geceleri, sadece senin ve benim bildiğimiz sırlarımızı. İnatlaşmalarımızı hep sen kazanırdın. Seni günlerce ihmal etsem de her gelişimde önce uzunca bir homurdanmadan sonra gülerdin yine yüzüme. Seni, gözünün içine baka baka başkasıyla aldatmama bile ses çıkartmadın. Senin eşyalarını onunla beraber kullanmama bir gün oldun kırılmadın.

“O’nu benden başka kimse anlamaz” derdim hep. Şimdi gittiğin yerde seni anlayanlar var mı acaba? Mutlu musun orada? Beni düşünüyor musun sen de zaman zaman?

Ziyaretine gelebilmeyi çok isterdim. Ama seni başka bir yerde, başka birilerinin sahiplenmesini görmeye dayanamam sanırım. O yüzden gelmeyeceğim. Böylesi daha iyi.

Altı yıldır gözlerimi ayırmadığım, ilgilenemesem de bir gün olsun unutmadığım, evimin başköşesinde yıllardır duran sevgili masaüstü bilgisayarım. Seni aldattığım laptopumda sana yazdığım ilk ve son mektubumdur. 

Gittiğin yerde mutlu ol. Ama bil ki sanırım seni hiç özlemeyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder