7 Ocak 2010 Perşembe

1453 Panorama Müzesi

Her gidenden çok güzel şeyler duyduğumdan olsa gerek aklımın bir köşesindeydi hep gitmek. Bugün ani bir kararla yanıma annemi de katıp gittim, gördüm. İçerisi güzel, harika, çok ince işçilik. Etkilendim. Gökyüzü özellikle o kadar gerçekti ki, annemi bir an gerçek olmadığına inandırmakta zorlandım. Top sesleri ve mehter marşları eşliğinde, 1'e 1 çizimlerin ortasında, fethi görebiliyor ve hissedebiliyorsunuz.
Herşey iyi hoş da, girişte pek bi bekledik. 15 dk.'da bir alıyorlar içeriye insanları. Ve içeri girmeyi bekleyen diğerleri o 15 dk yı'yı ( tabi bizim gibi çoluk ve çocuklardan oluşan 1400 kişilik bir gruba rastgelirseniz o 15 dk. baya bir uzuyor.) ayakta geçiriyorsunuz. Yine yurdum insanı, yine eziyet çekiyor. Hastası var, engellisi var, yaşlısı var, değil mi? değil efendim. Bunlardan en az biriyseniz gitmeyiverin canım öyle yerlere ne gerek var. Hatta ne otobüse binin, ne de üstgeçitleri kullanın. Kaldırımlarda sağlıklı insanlar bile yürüyemiyorken siz nasıl yürümeyi düşünüyorsunuz. Gözünü sevdiğim İstanbul'um, küçük dünya emsalim, olimpik ya da paralimpik ( artık durumunuza göre değişir.)şampiyona olmuş. Ya da hep öyleymiş, sadece bugün yanımda ayakta durmakta zorlanan biri daha olduğu için biraz daha yakın hissettim hepsi bu.
Velhasıl-ı kelam, müze güzel, gidiniz.
http://www.panoramikmuze.com/

2 yorum:

  1. ooo efenim blog yapmışız :)) hala mı kalabalık oarası yav 1 sene öncede aynıydı demekki müzeler rağbet görüyor memleketimde ne güzel ;-))

    YanıtlaSil
  2. bu şehirde yaşayıp da "söylemessem çatlarım" diyen ilk ben değilim herhalde:) de, sen çimsun?:)

    YanıtlaSil